14 Nisan 2011 Perşembe

the burning paris

hiç birşey diyemiyorum üzgün kuş. bu grup vokalli ama bence damardan post-rock. üç gündür ne üzgün kargalar, serçeler, güvercinler sıçtım bir bilsen. ki bilmen çok kolay, dinle. hele let's watch the world collapse. off üzgün kuş of.

8 Nisan 2011 Cuma

*shels

uzun bir aradan sonra merhaba üzgün kuş.

bu sabaha karşı bir peypır bitirmenin sevinciyle uykuya daldığımda kafamdan tek geçen "yarın müzik dinleyebilcem!!!"di. aradan birkaç saat geçti, uykumu aldığımdan değil ama açlıktan uyandım. hani, bildiğin açlık. ama bir şey yemeden hemen müzik açayım dedim, yeni bir şeyler dinleyeyim filan. *shels çıktı, hakkında hiçbir şeye bakmadan dinlemeye başladım. müzik güzeldi, vokal birine benziyordu, bir dakika, oh noes, böğürüyordu.

tabii keşke en azından albümlerin kronolojisine baksaymışım dedim. ilk dinlediğim laurentian's atoll, sea of the dying dhow albümü ile aynı yıl (2007) çevrenin ilgisini çekmek üzere, daha sonradan çıkarılmış. başarılı olmuş mu bilemem, bu albümleri nereden aldım bilmiyorum keza. emre'den olabilir, neden olmasın. ama ben sea of the dying dhow'u kesinlikle çok daha beğendim, laurentian's atoll'da muntazaman bir böğürme söz konusu. arada ortak water var, o da wingsfortheirsmiles ile birlikte benim favorim oldu zaten.

öneri: water, wingsfortheirsmiles, the conference of the birds, the white umbrella, the killing tent